Anadolu’nun en saffetli yerlerinden biri olarak değerlendirdiği Erzurum’un Necip Fazıl KISAKÜREK’te bıraktığı ilk izlenim, insanlarıyla ilgilidir.
Durduramadığı atın dizginine yapışan bir ele karşı, gençliğinin ve tecrübesizliğinin bir neticesi olarak sarf ettiği sözlerine, bu elin sahibinin verdiği cevap, ömrü boyunca aklından çıkarmayacağı, saffet ve asaletin, bu en yüksek rakımlı şehirdeki temsilcilerine karşı, hiç değişmeyecek olan bir kanaatin ve muhabbetin oluşmasına vesile olur:
“Ufukları, feza cüsseli bir pehlivanın şişkin kol adalelerini andıran dağlarla sınırlı, geceleri aya
merdiven dayamak ve yıldızları yemiş gibi koparmak hissini verici, hiçbir şek ve şüphe karartısı
taşımaz, berrak, sonsuz berrak bir madde çerçevesi içinde, işte en basit bir Erzurum
delikanlısının tüttürdüğü mânadaki saffet ve asalet!..” (1978, s. 49).
Kaynak: Abdullah ŞENGÜL
Yorumlar kapalı.